1942 yılında görüntüde II. Dünya Savaşı’nın çetin koşulları nedeniyle çıkarılan Varlık Vergisi’nin gerçek amacı farklıydı...
1942’de Başbakan Refik Saydam aniden vefat etti ve yerine Şükrü Saracoğlu geldi. İlk iş olarak ekonomidir. O dönemde Türkiye II. Dünya Savaşı’na girmedi ama ciddi anlamda etkilendi. Ekmek bile karneyle dağıtıldı.
Devlet gelirine bir defaya mahsus olmak üzere gelir sağlamak adına Varlık Vergisi 350 milletvekilinin oyuyla mecliste kabul edildi. (Reşat Nuri Güntekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Hasan Ali Yücel ve Celal Bayar gibi 76 milletvekili oylamaya katılmadı.)
Dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu’na bu vergi nedeniyle “Haraçoğlu” lakabı takıldı.
Şükrü Saracoğlu, 5 Ağustos 1942’de hükümet programını okurken, niyetin sadece devletin kasasına para girmesi olmadığını şöyle anlattı: “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız… Bu kanun aynı zamanda bir devrim kanunudur. Bize ekonomik bağımsızlığımızı kazandıracak bir fırsat karşısındayız. Bu kanun sayesinde piyasaya egemen olan azınlık tüccar sınıfı ortadan kaldırılarak, Türk piyasasını Türklerin eline vereceğiz.”
Savaş dönemindeki haksız kazançları vergilendirmek için cetveller hazırlandı.
Müslümanlar M, gayrimüslimler G, dönenler (sabetayistler) D, Ecnebiler E harfleriyle kodlandı.
Kanun görünüşte dini veya etnik grubu hedef almadı. Ama uygulamada durum farklıydı. Bu kanunla Türkiye’de yaşayan Rum, Ermeni ve Musevi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sermayeleri, mülkleri ve servetleri ellerinden alındı; sermaye ve servetin Türklere geçmesi sağlandı. Yeni türeyen muhafazakâr sermayedarlara “Hacı Ağa” lakabı takıldı.
Vergilerin yüzde 87’si gayrimüslim, yüzde 7’si Müslüman, yüzde 6’sı ecnebi mükelleflere yüklendi.
Azınlıklar ellerindekini, avuçlarındakini satmaya başladı. Bu sefer de malların ve gayrimenkullerin değeri düştü; aileler iflas etti.
Borcunu ödeyemeyenler, 1943’ten itibaren belediye hizmetlerinde çalışmak için Erzurum’daki çalışma kamplarına gönderildi. Kış boyunca orada kar kürüdüler. Eskişehir’e gidenler ise taş kırıp yol inşaatında çalıştı.
Varlık Vergisi, Türkiye çapında 114 bin 368 kişiye uygulandı, toplam 314 milyon 900 bin TL vergi toplandı.
15 Mart 1944’te ise Varlık Vergisi kaldırıldı. Bu vergi, Türkiye’nin uluslararası itibarını zedeledi. Azınlıklar ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.