Beylerbeyi Sarayı’nı kim yaptırmıştır? Beylerbeyi Sarayı ne için yapılmıştır? Sarayın maliyeti ne kadardır?

İstanbul Boğazı’nın tarihi mekanlarından Beylerbeyi Sarayı. Boğaz turlarında yakınından geçerken hayranlık uyandıran ve içi merak edilen yapı.

Beylerbeyi Sarayı’nın tarihçesi

Beylerbeyi Sarayı; Sultan Abdülaziz’in isteği üzerine (1861-1876) inşa edilmiştir.
Beylerbeyi Sarayı, Osmanlı padişahlarının sayfiye mekânı ve yabancı devlet başkan ya da hükümdarlarının ağırlanacağı bir devlet konukevi olarak düşünülmüştür.
Saray’ın inşasına 6 Ağustos 1863 tarihinde başlanmış ve 21 Nisan 1865 Cuma günü, yapılan bir törenle resmen kullanıma açılmıştır.
Sarayın inşaat organizasyonunu Ebniye-i Şâhâne Serkalfası (Saray başkalfası) Serkiz Bey (Balyan) yürütmüştür.

Beylerbeyi Sarayı’nın mali ve idari işler sorumluluğu da denilebilecek bina eminliği görevini ise Mehmed Efendi, Mahmud Efendi ve Rıfat Efendi yürütmüştür. Saray’ın yaklaşık 500 bin Osmanlı lirasına mal olduğu tespit edilmektedir.

Beylerbeyi Sarayı’nın mimari yapısı

Beylerbeyi Sarayı, yüksek bir bodrum üzerine iki katlı ve kargir bir yapıdır. Yaklaşık 2.500 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen yapı dikdörtgen bir zemin alanı üzerine oturmaktadır.
Saray’ın güney kesimi Mabeyn-i Hümâyûn, kuzey kesimi ise Valide Sultan Dairesi olarak düzenlenmiştir.
Her iki katta toplam 6 salon, 24 oda,1 hamam ve 1 banyo bulunmaktadır.
Batı ve Doğu üsluplarının karıştırılması ile inşa edilen Beylerbeyi Sarayı, Harem ve Mabeyn bölümleri ile Türk evi plan özelliğini taşımaktadır. Yapının çatısı üstten bütün cephe kenarlarını gizleyen bir korkulukla gizlenmiştir.
Sarayın planı eyvanlı merkezî sofa (hol) motifine dayanan bir plan kompozisyonuna sahiptir.

Beylerbeyi Sarayı’ndaki şema, üç bölümden oluşmaktadır.

Bu bölümler; Mabeyn-i Hümâyûn, Yatak Dairesi (Hünkâr Dairesi) ve Valide Sultan Dairesi’dir. Valide Sultan Dairesi’nden hemen sonra gelen ve denize paralel olarak inşa edilen kadınefendiler ve ikballere ait esas Harem bölümü ise, ana yapıdan ayrı olarak inşa edilmiştir; bu yapı günümüze ulaşamamıştır. Mabeyn-i Hümâyûn’un giriş cephesi, Neo-barok vurgunun daha belirgin olduğu bir düzenleme göstermektedir.
Saray’ın kitle ve cepheleri gibi iç mekân düzenlemeleri de seçmeci bir anlayışla şekillendirilmiştir.
Beylerbeyi Sarayı’nı inşa ettiren Sultan Abdülaziz’in denize olan tutkunluğu nedeni ile Saray’ın tavanlarındaki bazı çerçeve ve kartuşların içinde deniz ve gemi temaları işlenmiştir; hatta Sultan Abdülaziz, ressamlara fikir vermesi için deniz ve gemi temalarını içeren desenler çizmiştir.

TARİHTE BEYLERBEYİ SARAYI

  • Beylerbeyi Sarayı, bânisi Sultan Abdülaziz (1861-1876) tarafından, yazlık saray olarak kullanıldı.
  • Saray, Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid’in saltanat yıllarında yabancı devlet hükümdar ya da başkanlarının resmî ziyaretlerinde kendilerine tahsis edilmeye başlanmasıyla beraber, devlet konukevi işlevi kazandı.
  • Beylerbeyi Sarayı’nda ağırlanan ilk önemli konuk, Fransa İmparatoriçesi Eugenie’dir. İmparatoriçe’nin bu gezisi, Sultan Abdülaziz’in 1867 Fransa gezisini iade makamında gerçekleşmekteydi. Sultan Abdülaziz döneminde Beylerbeyi Sarayı’nda ağırlanan diğer yabancı konuklar, Avusturya-Macaristan İmparatoru Joseph (1869), Prusya Veliahd Prensi Frederic Guillaume Nicola Charles (1869), İtalya Veliahdı (1869), İran Şahı Nasıreddin (18 Ağustos 1873), Sultan II. Abdülhamid’in (1876-1909), 33 yıl süren saltanatı süresince Beylerbeyi Sarayı, özellikle yabancı devlet protokolü tarafından gezilen bir müze işlevi de gördü. Bu dönemde Beylerbeyi Sarayı ile beraber Dolmabahçe Sarayı ve Topkapı Sarayı Hazine-i Hümâyûn da, Padişah’ın izni alınmak şartıyla ziyaret edilebilen saltanat müzeleri olarak kullanılmıştı.
  • Sultan II. Abdülhamid tahttan indirildikten hemen sonra, Selanik Alatini Köşkü’nde zorunlu ikamete tabi tutulmuş, ancak yaklaşık 3 yıl sonra Balkan Savaşı’nın patlak vermesi nedeni ile İstanbul’a nakledilmişti. II. Abdülhamid için seçilen yeni zorunlu ikametgah, Beylerbeyi Sarayı idi. Sabık Hakan, bu sarayda yaşamının son 6 yılını geçirmiş ve 10 Şubat 1918’de yine bu sarayda hayata gözlerini kapamıştır.

Bi'SORU DAHA?

Nazım Hikmet 30 Ağustos Zafer Bayramı için ne demiştir?

Konuşma 30 Ağustos 1961’de Budapeşte’de radyoda yapılır ve bu bayramın evrensel mesajına dikkat...

Yunanlı tutsağın Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili şaşkınlığı nedir?

Kurtuluş Savaşı sırasında Afyonkarahisar'da tutsak olan birkaç Yunanlı ile cephedeki Mustafa Kemal...

Yavuz Sultan Selim’in İran Şahına verdiği ders nedir?

Padişah Yavuz Sultan Selim, Osmanlı'ya yapılan hakarete öyle bir ince cevap veriyor ki... İşte...

Erzurum Kongresi kararları ve önemi nedir?

Erzurum Kongresi ne zaman yapılmıştır? Erzurum Kongresi'nin tarihteki önemi nedir? Erzurum...