Yumurcak filmi nasıl ortaya çıkmıştır? Mürüvvet Sim kimdir? Mürüvvet Sim'in hüzünlü yelek hikayesi nasıldır
Mürüvvet Sim ve Yumurcak! Ortak nokta...
Mürüvvet Sim dediğimizde birçoğumuz bilmez veya hatırlamaz. Ancak "Yumurcak" filmi öyle mi? Bir döneme damga vuran sevimli çocuğun hikayesi...
Yönetmen ve yapımcısı; Türker İnanoğlu.
Senaryo; Safa Önal.
Müzik; Metin Bükey.
Dram, komedi tarzı filmin başrolünde Yumurcak (Ahmetcik) var. İlker İnanoğlu oynuyor. Kartal Tibet (baba-Nihat Narlıca) ve Filiz Akın (anne-Selma) da anne ve baba rolünde.
Senaryonun gerçek hikayesi
Yumurcak filmi aslında gerçek bir yaşamın sinemaya yansıması. Bunu Türk sinema ve tiyatro sanatçısı Mürüvvet Sim anlatıyor...
"Tarlada doğmuşum ben. Annem göbeğimi ‘çekme’ bıçağı ile kesmiş, şalvarına sarıp, atmış atının terkisine, getirmiş eve" diye anlatıyor doğumunu Mürüvvet Sim.
Trakyalı olan Sim, fakir bir ailede dünyaya geliyor. 2 yaşında İstanbul'a göçüyorlar. Topkapı Takkeci Mahallesi’nde oturuyorlar. Anne hizmetçilik yapıyor, baba bahçelerde çalışıyor.
Mürüvvet o kadar yaramazdır ki komşular "Korkunç Mürüvvet" adını takmış ona.
Balık pişen eve davet beklemeden gidermiş. Bir dediği olmazsa cam çerçeve indirirmiş. Mahalleli, aralarında para toplar, Mürüvvet’i sinemaya gönderirlermiş ki iki saat rahat edelim diye.
Ve işin can alıcı tarafı Mürüvvet Sim, sanatçı olmasının ardından bir gün sette çocukluk anılarını anlatmış ve o anlatılanlar Yumurcak filminin senaryosunu oluşturmuş.
Yani, "Yumurcak" Mürüvvet Sim'miş aslında.
Sim'in yelek hikayesi gözyaşları
O zor dönemlerden kalma hüzünlü bir anısı da var Mürüvvet Sim'in.
"Her gün akşamüstü, günbatımı zamanı bir gariplik çökerdi içime... Mahallenin her anası, çocuğunu çağırır, üzerlerine yelek giydirirlerdi. Bir ben kalırdım yeleksiz.
Üşümesinden korkulmayan, kenarda, terkedilmiş. Anacığım, karanlıklarda dönebilirdi çalıştığı yerlerden eve. Hiçbir zaman da yeleğim olmamıştı. Hep yelek özlemi içinde idim. Kıskanırdım, sırtlarına yelek geçirilen arkadaşlarımı. O yaramaz Mürüvvet gider, bir köşede sessizce ağlayan zavallı bir çocuk gelirdi o saatler."
Ve bunları yaşayan ve iç dünyasında derin izleri olan Mürüvvet Sim tam 38 yıldır, durmadan yelek örer. Ördüklerini sokaktaki kimsesiz çocuklara elleriyle giydirir, bakımevlerine bağışlar, armağan olarak, Anadolu’nun dört bir yanındaki köy çocuklarına gönderir. Yaşamının bir parçası bu yelekler.
SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYORUZ.