Duygusal zeka nedir? Duygusal zekayı belirleyen unsurlar nelerdir? Duygusal zekası yüksek insanların öne çıkan özellikleri hangileridir?

Duygusal zeka (EQ); duygusal farkındalık ve duygularla başa çıkma becerisidir.

Duygusal zekanın ilk öğrenilen yeri aile ortamıdır. Ki bu ortam mutluluk, güven, korku, umut gibi kavramların dolgusu sağlanır.

Duygusal zekası yüksek insanların öne çıkan özelliklerine bir bakalım...

Güçlü sözcük dağarcıkları

Bütün insanlar duyguları deneyimlerler, ancak çok azının onları olduğu gibi tanımlama yeteneği vardır. Ki bunun için verilen oran yüzde 36’dır. Yüksek duygusal zekalı insanlar genelde duygularını tanıma konusunda çok iyidirler, çünkü onları anlayabilirler ve geniş bir sözcük dağarcığı ile onları tanımlayabilirler. Çoğu insan kendini sadece “kötü” hissettiğini söyleyerek tanımlarken, yüksek duygusal zekalı insanlar kendilerini öfkeli, sinirli, haksızlığa uğramış ya da endişeli olarak karşı tarafa aktarabilirler. Sözcük seçiminde spesifik oldukça, duygularınızı anlama, nedenlerini bulma ve neler yapabileceğiniz konusunda daha iyi sezgilerimiz olmaktadır.

İçe dönük ya da dışa dönük olmanız fark etmeksizin, duygusal zekası yüksek olan insanlar, etrafındaki herkes konusunda meraklıdırlar. Bu merak empatinin bir ürünüdür ve empati de yüksek EQ’lu insanların en önemli özelliklerinden biridir.

Değişimlere açıktırlar

Duygusal zekalı insanlar uyum sağlam konusunda esnektirler. Değişim konusundaki korkunun harekete geçmeyi önleyici, başarı ve mutluluk içinse bir tehdit olduğunu bilirler. Onlar değişimi ararlar ve bu değişimler için bir plan oluştururlar.

duygusal zekasi yuksek insanlarin ozellikleri nelerdir

Güçlü ve zayıf taraflarını analiz

Duygusal zekaya sahip insanlar yalnızca duyguları anlamazlar, ne konuda iyi olduklarını ve ne konuda kötü olduklarını bilirler. İplerin kimin elinde olduğunu ve başarı için nasıl bir çevrede olması gerektiklerini bilirler.

Yüksek bir EQ (duygusal zeka)ya sahip olmak, güçlü taraflarını bilmek ve onları kendi avantajın için kullanmak demek olduğu kadar, zayıflıklarını da tanıyarak kişinin kendisini başarı yolunda nasıl etkilediğini bilmek anlamına gelir.

Kakarter analizini iyi yaparlar

Duygusal zeka; sosyal farkındalık yani diğer insanları tanıma, onların hakkında bir şeyler bilme ve onların ne yapacaklarını anlama ile yakından alakalıdır. Zaman içinde, bu yetenek sizi iyi bir karakter analisti yapar. İnsanlar sizin için artık gizemli değildir. Onların karakterlerini, değerlerini ve hatta madalyonun öteki yüzündeki insanı bile görebilirsiniz.

Açık fikirlidirler

Duygusal zekası yüksek olan insanlar aynı zamanda kendine güvenen ve açık fikirli insanlardır. Kendi kendilerine eğlenebilirler ve insanların onlarla ilgili şakalarına gülebilirler, çünkü kendi zayıflıklarına ve olumsuz yönlerine aşikar oldukları için, bunları espri konusu yapabilirler.

'Hayır'ı bilirler

Duygusal zekalı insanlar kendilerini kontrol etmeyi bilirler. Dürtüsel davranmaktan kaçınırlar ve anında istedikleri olsun istemezler. Kaliforniya Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmaya göre, hayır deme konusunda zorlanan insanların daha fazla stres, tükenme ve hatta depresyona maruz kaldıkları bulundu. 

"Hayır" kullanmaktan korkmamanız gereken güçlü bir sözcük. Hayır demeye gelindiği zaman, duygusal zekası yüksek olan insanlar “yapabileceğimi düşünmüyorum” ya da ” emin değilim” gibi sözcük kalıplarını kullanmaktan kaçınırlar.

Hayır demek sizin kendinizi adadığınız şeyleri tamamlamanız için bir fırsattır.

Hatadan çekinmezler

 “En kötü hata, hiç hata yapmamaktır.”

Duygusal zekası yüksek olan insanlar kendilerini hatalardan uzak tutarlar, fakat onları da unutmazlar. Hataları güvenli bir uzaklıkta tutarak, başarılı bir gelecek için uyum sağlarlar. Bu biraz da hatalarınızı hatırlamak ve onlara takılı kalmak arasındaki ince çizgide dikkatlice yürümek gibidir. Hatalarınıza çok fazla takılı kalırsanız, kaygı ve utanç yaşarsınız; fakat onları unutmak da yine bu hataları tekrarlamanıza yol açar. Hatalarınızı sizi güçlü kılan şeylere dönüştürmek için anahtar nokta onlara takılı kalmak ve unutmak arasındaki dengedir.

İyilikseverdirler

Birisi size karşılığında hiçbir şey beklemeden bir iyilik yaptığı zaman, bu sizin üzerinizde güçlü bir etki yaratır. Duygusal zekası yüksek olan insanlar bağları güçlü olan ilişkiler kurarlar, çünkü onlar başkalarının onlara ne katkı sağlayacağını düşünmeden iyilik yapabilen insanlardır.

Kindar değildirler

Kini beraberinde getiren negatif duygular aslında stresin bir işaretidir. Bedeninizi ‘kaç ya da savaş’ (fight or flight response) durumuna geçiren bir olayı düşünün, hayatta kalma mekanizmalarınız bir tehditle yüzleştiğinizde sizi savaşmanız ya da kaçmanız için zorlar. Tehdit çok yakında olduğu zaman, bu tepkiler hayatta kalmanız için önemlidir, fakat modern hayatta bu mekanizmalarınız biraz da eskide kalmıştır ve bu stres durumu sağlığınızı bile kötü etkileyecek boyuttadır. Emory Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada stresin yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Kin tutmak aslında stresli olduğunuz anlamına gelir ve duygusal zekası yüksek olan insanlar stresin aslında ne kadar zararlı olduğunu bilirler. Kin tutmamak hem sizi iyi hissettirecek, hem de sağlığınızı daha iyi yapacaktır.

Zararlı insanlardan uzaklaşırlar

Zorlu insanlarla uğraşmak yorucu ve beyhude bir çabadır, fakat yüksek-EQ’lu insanlar bu tarz insanlarla etkileşimlerini kontrol edebilirler. Böyle bir insanla yüzleşmeleri gerektiğinde duruma mantıklı yaklaşırlar. Duygularının farkındadırlar ve öfke ya da hayal kırıklıklarının karışıklık yaratmasına izin vermezler. Zor insanların dayandıkları noktaların farkındadırlar ve çözüm bulup ortak bir noktada bu insanlarla uzlaşabilirler.

Mükemmeliyetçi değildirler

Duygusal zekası yüksek olan insanlar mükemmeli hedef olarak koymazlar çünkü böyle bir şeyin olmadığını bilirler. İnsanlık, doğası gereği hata yapar. Mükemmellik sizin için asıl amaç olduğu zaman, sürekli sizi yaptığınız işi bırakmaya zorlayacak ya da sizi aşağıya çekecek bir hata bulacaksınızdır. Yaptığınız hatalar konusunda ve onlar yerine ne yapacağınız konusunda zaman harcamayı bırakıp, farklı davranın ve gelecekte neleri değiştirebileceğinizi, neleri başardığınızı ve neler yapacağınızı düşünün.

Değer verirler

Minnettar olduğunuz şeyleri düşünmek stresinizi azaltan etmenlerden biridir. Kaliforniya Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmada, minnettarlık duyan ve duyulan insanların duygu durumlarının, enerjilerinin ve fiziksel hallerinin geliştiği görülmüş. Düşük kortizol düzeyinin bunda etkili olduğu düşünülüyor.

Yalnız kalabilirler

Günümüz dünyasında teknoloji sürekli bir iletişim sağlamasının yanında insanlardan sürekli çalışmalarını bekleyen bir alan yarattı. 7/24 müsait olduğunuz bir işte çalışıyorsanız, yoğun stres altındasınız demektir. Telefonlarınızı biraz kapalı tutmanız, bedeninize ve aklınıza bir ara vermeniz size iyi gelecektir. Psikolojik araştırmalar, e-mailinize bile bir süre bakmamanızın stresinizi azaltan etmenler arasında olduğunu göstermektedir. Kendilerine özel zamanlar ayırmak duygusal zekası yüksek olan insanların özelliklerinden biridir, çünkü bu streslerini kontrol altında tutmalarına ve anı yaşamalarına izin verir.

Kafeinden uzak dururlar

Kafein içeriği yüksek olan içecekleri aşırı oranlarda tüketmek ‘kaç ve savaş’ mekanizmasının nedeni olan adrenalin hormonunun salgılanmasına yol açar. Kaç ve savaş mekanizması sizi mantıklı düşünmekten uzaklaştırır. Bir ayı size saldırırken bu mekanizma baya faydalıdır, ancak e-maillerinize cevap verirken değil. Kafein bedeninize ve vücudunuza aşırı stres yüklüyorsa, duygularınız davranışlarınızdan hızlı hareket etmeye başlar. Duygusal zekası yüksek olan insanlar kafeinin bir baş belası olduğunu bilirler ve onu aşırı tüketmemeye çalışırlar.

Uykuya önem verirler

Stresle baş etmenizi sağlaması konusunda ve duygusal zekanızı artırması konusunda uykunun önemi ne kadar anlatılsa azdır. Uyurken beyniniz yeniden şarj olur, o günkü anılarınız saklanır ya da silinir (bu da rüyalara neden olur), bu yüzden uyandığınızda daha sakin ve boş bir beyinle uyanırsınız. Duygusal zekası yüksek olan insanlar uykularını alamadıkları zaman, kendilerini kontrol etmenin azalacağını, dikkat ve hafızalarının zayıflayacağının farkındadırlar, bu yüzden uyku onlar için önceliklidir.

Negatiflikten kaçınırlar

Negatif düşüncelerinize dalıp gittikçe, onlara daha fazla güç vermiş oluyorsunuz. Çoğu olumsuz düşüncemiz sadece düşüncedir, gerçekler değildir. Bir şeyin her zaman olduğunu ya da hiçbir zaman olmadığını hissettiğiniz zaman, bu sadece beyninizin bir tehlikeyi algılama yöntemidir. Duygusal zekalı insanlar düşüncelerini gerçeklerden ayırabilirler ve böylece negatif düşüncelerin kısır döngüsünden kurtulurlar, pozitif ve yeni sonuçlara bakarlar.

Çevrenin söylemlerinin önemi yoktur

Duygusal zekası yüksek olan insanlar yaptıkları hakkında iyi hissederken, hiç kimsenin fikirlerinin ve art niyetli davranışlarının onları mutluluklarından alıkoymasına izin vermezler. Diğerlerinin düşüncelerini tamamen umursamamak imkansızdır ama duygusal zekası yüksek insanlar başkalarının düşüncelerine göre kendilerine şekil vermezler. Kişinin kendi değerinin başkalarının ne dediği ya da düşündüğü ile ilgisi olmadığını bilirler.