Münir Özkul nereli, ne zaman doğdu, ne zaman öldü? Münir Özkul’un Türk sinemasındaki ve tiyatrosundaki yeri?
O yeri geldi bizim Mahmut Hoca’mız oldu yeri geldi Yaşar Usta’mız. Onunla birlikte Adile Naşit de ailenin vazgeçilmezlerindendi bir dönem. Türk sinemasının babası Münir Özkul’u tanıyalım…
Paşa torunu Münir Özkul
Münir Özkul, 15 Ağustos 1925’te İstanbul Bakırköy’de doğdu. Paşa torunuydu ve ailesine göre paşalar gibi büyütülmesi gerekiyordu. Ancak o çocukluğu boyunca içine kapanık kaldı. Sinemaya merak sardı. Bakırköy’deki meşhur Miltiyadi Sineması onun sığınağı gibiydi.
İstanbul Erkek Lisesi mezunu olan Münir Özkul, sürekli okuldan kaçar sinemaya gider Amerikan ve Fransız filmleri izlerdi. Oyuncu olmaya karar verdiğinde 15 yaşındaydı.
İsmail Dümbüllü hayranı olan Münir Özkul, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Edebiyat Fakültesi’nde Sanat Tarihi okurken bir yandan da oyunculuk yapıyordu.
İlk oyunculuk adımı Bakırköy Halkevi’nde oldu. Tiyatroya sahnesinde küçük roller aldı. Amatörlüğünü Halkevi’nde tamamladıktan sonra bir süre İstanbul Devlet Tiyatrosunda sanhe aldı ardından da Ankara Devlet Tiyatrosu’na geçti.
Profesyonel ilk adımı İstanbul Şehir Tiyatrosu’na geçtiğinde attı. Ses Tiyatrosu çalıştığı ilk özel tiyatroydu. 1948’de Ses Tiyatrosu’nda sahneye çıktığı “Aşk Köprüsü” ile adından söz ettirmişti. Sonraki durağı, Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne oldu. Küçük Sahne’de “Fareler ve İnsanlar (1951)”, “Yaz Bekarı (1954)”, “Çayhane (1955)” gibi önemli oyunlarda oynama fırsatı yakaladı. Tiyatro kariyerinde Küçük Sahne’den sonra 1958’de tekrar İstanbul Şehir Tiyatroları’na, bir sene sonra da Ankara devlet Tiyatrosu’na geçti. Buralarda 2 yıl geçirdikten sonra 1960’ta İstanbul Aksaray’da Bulvar Tiyatrosu’nu kurdu.
Sinema dünyasına girmesi
Sinemaya ilk adımını ise askerliği sırasında attı. “Vatan ve Namık Kemal” filminde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin’i ziyarete gittiği sırada üniformalı bir figüran ihtiyacından kendisini kamera önünde buldu. Tam anlamıyla keşfi ise 1950’lerde oldu. Kendine has tavrı, mimikleri izleyicisi tarafından çok beğenildi.
1969 Orhan Aksoy yönetmenliğinde “Fakir Kızı Leyla” filminde evin kahyası olarak rol alan Münir Özkul, çok beğenildi. Bu filmden sonra defalarca benzer roller aldı. Kötü adam rollerinden uzak, yufka yürekli bir baba ve duygusal bir karakterdi.
1978’de yeniden Şehir Tiyatroları’na döndü, 1983’te ise Dormen Tiyatrosu’nda 1961’de kendi tiyatrosunda sahnelediği ve ilgi gören oyun “Generalin Aşkı” ile tekrar sahnede yer aldı.
Münir Özkul 1968’de Altan Karındaş Topluluğu'nda sahnelenen “Kanlı Nigar” oyunundaki performansıyla “İlhan İskender Armağanı”na layık görüldü.
İsmail Dümbüllü, 1968’de Arena Tiyatrosu’nda Münir Özkul’un Kanlı Nigar’daki oyununa hayran kaldı ve uzun süredir aradığı çırağını bulduğunu anladı. Münir Özkul’a “Sen kitaplı tiyatrodan geliyor olsan da yerine göre Pişekar, yerine göre Kavuklu olmayı başardın. Kavuk senin hakkın” diyerek, Türk Tiyatrosu’nun sembolü olmuş, Kel Hasan’dan devaraldığı kavuğu, Münir Özkul’a devretti.
Hababam Sınıfı ilk kez 1974’te çekildiğinde, Münir Özkul, Özel Çamlıca Lisesi’nin Müdür Yardımcısı Mahmut Hoca rolüyle ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Naif yanıyla Yeşilçam’ın aile filmlerinin babası oldu. Bu filmlerde Adile Naşit ile unutulmaz bir çift olarak Türk sinemasına isimlerini gerçek harflerle yazdırdı.
Mavi Boncuk’ta, Bizim Aile’de, Aile Şerefi’nde, Gülen Gözler’de, Neşeli Günler’de, daha nicesinde Kemal Sunal’ın, Tarık Akan’ın, Halit Akçatepe’nin babasıydı.
Münir Özkul ayrıca 1978’de “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı”ndaki rolüyle “Avni Dilligil” ödülünü aldı. 1979’da “Ulvi Uraz” ve “İsmet Küntay”, 1980’de de “İsmail Dümbüllü” ödüllerini kazandı.
1980’de, Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncular Topluluğu’na katıldı. Burada toplamda 4 oyunda rol aldı ve sonra sahnelere veda etti. 4 oyun arasında en beğenileni ‘’İstanbul’u Satıyorum’’ oldu.
1980’de yaptığı jübileyle 40. Sanat Yılı’nı kutladı.
1996’da ise Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir gece ile 55. Sanat Yılı’nı kutladı ve 1998’de de Münir Özkul’a Kültür Bakanlığı tarafından ‘’Devlet Sanatçısı’’ unvanı verildi.
Kariyeri boyunca 200’ü aşkın filmde rol alan Münir Özkul 1972’de “Sev Kardeşim” filmindeki oyunculuğu ona “Altın Portakal Film Festivali”nde “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü aldı.
1977’de “Bizim Aile” filmindeki “Yaşar Usta” rolüyle “Azerbaycan Film Festivali”nde özel ödül kazandı.
Münir Özkul, “Uzaylı Zekiye, Ana Kuzusu, Şaban ile Şirin” gibi 90’lar dönemi dizilerinde oynadı. Artık 2000’lere gelindiğinde de onu Reyting Hamdi’de Yarmagül’ün dedesi olarak izlendi
Münir Özkul’un evlilikleri
Münir Özkul, 4 kez evlendi. İlk eşi Şadan Hanım oldu, bu evlilikten bir kızı, bir de oğlu oldu. Daha sonra Suna Selen ile evlendi ve çiftin 1966’da Güner adını verdikleri bir kızı oldu.
Münir Özkul üçüncü kez Tophaneli Örümcek lakaplı Yaşar Hanım ile evlendi. Ancak o da, Münir Özkul’u terk etti ve gitti.
Sonunda 53 yaşındayken aşık oldu Münir Özkul. Umman Hanım da henüz 25 yaşındaydı. 1986’da evlendiler.
Münir Özkul’un vedası
2003’te Münir Özkul’a demans teşhisi konuldu. Özellikle Gürdal Tosun’un ölümü onu derinden etkiledi.
Türk sinemasında "Mahmut Hoca" ve "Yaşar Usta" karakterleriyle izleyicilerin hafızasında yer eden Münir Özkul, İstanbul'daki evinde 5 Ocak 2018'de 93 yaşında vefat etti.
BÜYÜK BİR SAYGI VE ÖZLEMLE…