"Çirkin Kral" lakaplı Yılmaz Güney’in “Oğluma Hikayeler” yazılarındaki "Şeftali çekirdeğine inan, kendi gücüne güven” özetinin çıktığı olay şöyledir…

Türk sinemasının ve sanatının önemli ismi değeri Yılmaz Güney, cezaevinde kalırken kaleme aldığı hikayelerden biridir “Şeftali çekirdeğine inan, kendi gücüne güven.”
İşte o hikaye;

Küçük çocuk,şeftali çekirdeğini dişiyle kırmak için zorlanıyordu. Babası ona dedi ki:
“Oğlum!.. Şeftali çekirdeğini dişinle kıramazsın!”
Çocuk, şeftali dişiyle yeniden zorladı. Şeftali çekirdeğinin traktör lastiklerini anımsatan pütürlü sert kabuğu dişlerinin yüzeyini eriterek çıtırdattı. Elini acıyan dişine götürdü çocuk. Dişi sallanıyordu.
“Oğlum!” dedi babası yeniden…
“Şeftalinin çekirdeği serttir, yazık edersin dişlerine.”
Çocuk inat ediyordu. İlle kıracaktı bu sert çekirdeği. Yere koydu ve ayakkabısının topuğuyla üzerine bastırdı. Kırılmıyordu çekirdek.
“Sen inatçıysan, ben senden daha inatçıyım” dedi çocuk.
Bu kez bir taş aldı eline; taşla kırmayı denedi. Her vuruşta bir yana fırlıyordu çekirdek.
“Şeftali çekirdeği çok serttir oğlum” dedi babası.
“O küçük taşla kıramazsın!”
Çocuk öfkeyle çekirdeği tekmeledi. Çekirdek, tulumbanın yanındaki toprağa düştü. Çocuk öfkeyle bastı üzerine, iyice toprağa gömdü. Aradan günler geçti. Çocuk şeftali çekirdeğini unutmuştu. Gecekondu mahallesinin çocuklarıyla oynuyordu. Babası çağırdı onu.
“Bu ne oğlum?” dedi.
Çocuk babasının parmağıyla gösterdiği yana baktı. Küçük, iki yeşil yapraklı bir ot gördü.
“Ot” dedi.
“Ot değil” dedi baba.
“Dişlerinle ve taşla kıramadığın şeftali çekirdeğinden çıkan şeftali ağacının fidanı.”

Şeftali çekirdeğine inan kendi gücüne güven

Çocuk, inatçı sert çekirdeği anımsadı. Dişiyle kıramadığı, taşla kıramadığı, tekmeyle kıramadığı çekirdek fidana dönüşmüştü işte. Bu fidan büyüyecek ve ağaç olacaktı; çiçek açacaktı. Şeftali verecekti. Şaşırdı. Babası ona dedi ki:
“Oğlum... Ne zaman, hangi koşullarda olursan ol, dara düştüğünde şeftali çekirdeğini anımsa. Dişinle kıramadın o çekirdeği, taşla kıramadın. Ama uygun toprağa düşen çekirdek, günü gelince o sert kabuğu parçalar, toprağı deler ve yeşerir. Nedir o çekirdeğe bu gücü veren, güzel oğlum? Çekirdek, kabuğunu parçalayan gücünü kendi içindeki çekişmelerden alır oğlum. Her şey kendi içinde zıtlarını taşır. Her şey kendi içinde, kendini değiştirecek, başkaldıracak özü taşır.”
Çocuk dikkatle babasını dinliyordu.
Baba gülerek dedi ki:
“Şeftali çekirdeğine inan. Kendi gücüne güven!”

Bi'SORU DAHA?

Batmak üzere olan adadaki Aşk hikayesi nasıldır?

Tüm duyguların bir arada. Mutluluk, Üzüntü, Bilgi, Zenginlik, Kibir, Aşk... Ada batmak üzere ve Aşk yardım istiyor. Kimse yanaşmıyor! İşte adadaki...

4 mum hikayesi nasıldır?

Anonim olan 4 mum hikayesindeki karakterler kimlerdir? 4 mum arasında nasıl bir konuşma geçer? İşte bir odadaki 4 mumun hikayesi...

Kanser hastasının oyuncak kırmızı araba hikayesi nasıldır?

Dostluğu, değer vermeyi ve mutlu etmeyi anlatan çok güzel bir hikaye kırmızı araba... Kansere yakalanan birisinin isteği ve dostun çabası...

Kuyuya düşen eşeğin kurtulma hikayesi nasıldır?

Köyün birinde eşek kuyuya düşer... Acı içinde kıvranır ve bağırır. Sahibi köylülerden yardım ister... Bir türlü eşek kuyudan çıkarılamazken...

Emekli adam gürültü yapan çocukları nasıl susturur?

Okuldan çıkan çocuklar bağırıp çağırarak çöp bidonunu tekmeler çevreyi rahatsız eder. Bakın emekli adam nasıl bir yöntem izler?

Hayallerinden sıfır alan çocuğun hikayesi nasıldır?

Öğretmen öğrencisini ileride ne olmak istediği konusunda sınava soktu. Öğrencisinden kompozisyon yazmasını istedi. İşte hayallerinden sıfır alan...

Tek ayaklı çocuğun ayakkabı hikayesi nasıldır?

Koltuk değnekleriyle bir ayakkabı vitrininin önünde duran çocuk ile dükkan sahibi arasında geçen konuşmalar... İşte tek ayaklı çocuğun spor ayakkabı hikayesi...

Ferrari'sini yıkayan Ömer'in hikayesi nasıldır?

Yıkamacıda haftalık ücretle çalışan işçi Ömer'in Ferrari'yi yıkama hikayesi ve sonrasındaki şaşkınlığı nedir? O Ferrari kime aittir?