Kızılderililer, bölgelerinde araştırma yapan NASA görevlileri ile karşılaşır. Yaşlı Kızılderili aya insan göndermek isteyen beyaz adamlar kanalıyla aydakilere nasıl bir mesaj gönderir?
NASA’da görevli beyaz adamlar Amerika’nın güneyinde araştırma yaparken Kızılderililer tarafından fark edilir. Yaylı Kızılderili ile beyaz adamlar küçük Kızılderili çocuk aracılığıyla mesajlaşır... İşte o beyaz adamları güldüren, tercümanı ise ağlatan olay...
1957 yılında Amerika’nın güneyine araştırma yapmak üzere üs kuran NASA’yı birgün küçük bir Kızılderili çoçuk farkeder ve koşa koşa epeyce uzakta bulunan kamplarına gidip Büyükbabasına haber verir.
- "Büyükbaba, beyaz adamlar gelmiş, aşağıdaki vadide gördüm… Çok kalabalıklar ve birşeyler yapıyorlar."
Burada ne arıyorlar?
Yaşlı Kızılderili homurdanmaya başlar, belli ki epeyce sinirlenmiştir.
- "Onlarla konuştun mu?"
Kızılderili çocuk:
- "Hayır, beni görmediler. Ben büyük tepenin üzerinden onları izledim."
Yaşlı Kızılderili;
- "O zaman yarın yanlarına git ve orada ne aradıklarını sor."
Aya neden bakıyorsunuz?
Küçük Kızılderili ertesi sabah yola koyulur. Üsse varır ve beyaz adamlardan birinin yanına gidip;
- "Burada ne yapıyorsunuz?" diye sorar.
Beyaz adamlardan birkaçı küçük Kızılderilinin başını okşarlarlar, ona gülümserler ve;
- "Hani geceleri gökyüzünde parlayan birşey var ya, biz buradan onu seyrediyoruz."
Küçük Kızılderili;
- "Ay’ımı? Peki ama neden?"
Adamlar küçük çocuğun sorusunu yine gülümseyerek yanıtlarlar.
- "İleride... Çok yıllar sonra buradan oraya insanları götürebilmek ve orada yeni bir hayat kurabilmek için... Anladın mı?"
Küçük Kızılderili şaşkınlığını gizlemeye çalışarak "Anladım" der ve koşa koşa uzaklaşır.
Öyle hızlı koşmuştur ki, kampa geldiğinde konuşamaz haldedir.
Hayvan derisine yazılan mesaj
Hemen büyükbabasının yanına gider ve kendisine söylenenleri bir bir anlatır. Yaşlı Kızılderili torununun anlattıklarını dinledikten sonra iyice sinirlenir, bağırıp çağırmaya başlar.
Ertesi sabah yine torununu yanına çağırır, hayvan derisi üzerine kızgın bir çubukla ve kendi lisanınca yazdığı notu torununa uzatarak der ki;
- "Bunu al, beyaz adamlara götür ve onlara de ki; Bunu büyükbabam gönderdi… Oraya, yani aya gittiğinizde bunu oradakilere verecekmişsiniz."
Küçük Kızılderili kendisine söyleneni aynen yapar. Üsdeki beyaz adamlardan birine notu verir, Büyükbabasının söylediklerini de iletir ve yine koşaradım uzaklaşır.
NASA çalışanları güler
Üs çalışanları, belli bölümleri yakılmış deri parçasına bakıp, bakıp saatlerce gülerler. Ancak aradan bir kaç gün geçtikten sonra, yaşlı Kızılderilinin o notla, sözde ayda yaşayanlara nasıl bir mesaj iletmek istedigini merak etmeye başlarlar.
Bu merak günden güne öylesine büyür ki, bir tercüman çağırmaya karar verirler. Tercüman geldiğinde herkes bir araya toplanır ve merakla beklemeye başlarlar. Bu arada gülüşmeler hala ara ara devam etmektedir.
Tercüman deri parçasını eline alır, okur ve ağlamaya başlar. Herkes şaşkındır, gülüşmeler yerini iyiden iyiye meraka bırakmıştır.
Tercüman yaşlı gözlerini kalabalığa çevirir ve der ki;
- "Not aynen şöyle; Bu adamlara dikkat edin, elinizden topraklarınızı almaya geliyorlar!"