Çoban köyün hayvanlarını otlatırmış. Bir gün hayvanların başındayken canı sıkılmış ve aklına bir fikir gelmiş. Köylüyü ayağa kaldıran bir fikir... İşte devamı..
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir çoban varmış.
Çoban köyün koyun ve keçilerini otlatırmış.
Muziplik yapmak isterse...
Bir gün köyün hayvanlarını otlatırken başlamış kaval çalmaya. Ardından canı sıkılmış ve köylüye muziplik yapmak istemiş.
Başlamış "Köylüler yetişin kurt var!" diye bağırmaya.
Köylüler hemen tüfeklerini kapıp sürünün olduğu yere gelmiş. Çoban kahkahalarla gülüyor.
Demişler: "Hani kurt nerede?"
Çoban gülerek "Kurt falan yok ben sizi kandırdım" demiş.
Kurt var yetişin!
Aradan zaman geçmiş çoban yine "Kurt var" diye bağırmış. Köylüler yine koşmuş gelmiş. Yine ortada kurt yok.
Çoban bir gün yine sürüyü otlatırken bu kez gerçekten kurt gelmiş.
Başlamış bağırmaya "Kurt var, yetişin!" diye. Köylü sürekli yalan söyleyen çobana inanmamış ve çağrıya cevap vermemiş.
Sürüye gelen kurt bütün hayvanları yemiş.
SONUÇ: Yalan söylemeyi alışkanlık haline getiren kişinin inandırıcılığını yitirmesi ve doğruyu söylese bile itibar görmemesi...