Aydın Valisi olduğunda, Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet gelir valiliğe... Recep Yazıcıoğlu daha 3-4 günlük validir ve bakın ne yapar?

O ki sıra dışı bir kişilikti. Ülkesi için kaymakam ve vali olarak çok değerli işlere imza attı. Trafik kazası sonrası hayatını kaybetti ama bu kaza mıydı başka bir şey mi henüz aydınlatılamadı ve aydınlatılacak gibi de görünmüyor... 
İşte o memleket sevdalısı, toplum insanı Recep Yazıcıoğlu’nun bir anısı....

"Rahatsızım tedavi olmak istiyorum"

Aydın Valiliği'ne atandığında, henüz üç dört günlük valiydi. Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına geldi... 


Hiç vakit kaybetmeden tebdil-i kıyafet hastaneye gitti. 
Acil bölümünden içeri girdi ve görevli bir hemşireye “Başhekimin odası nerede?” diye sordu.
Hemşire şöyle bir baktı Yazıcıoğlu'na ve küçümseyici bir ses tonuyla "Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda" dedi. 
Yazıcıoğlu üst kata çıktı. Başhekimin odasını buldu. Kapısı açıktı ama başhekim odasında yoktu. İçeri girdi. Tam o sırada başhekim geldi ve "Buyurun ne istiyorsunuz?" diye sordu. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyledi. 
Başhekim kendisine "Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın" cevabını verdi. Yazıcıoğlu, "Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey?" dedi. Başhekim sinirlendi ve Yazıcıoğlu'nu odasından kovdu. 

Makam aracıyla hastaneye!

Sessizce aşağı indi, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına bindi. Arabada onu bekleyen yardımcısına "Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim" dedi...

Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak elinde bir kağıtla hastaneye gitti...
Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar geldi...
Herkes şaşkındı... Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adamın meğerse yeni atanan Aydın Valisi olduğunu gördü.
Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıktı, içeri girdi.
Başhekim dona kaldı...
“Siz? Ama siz!” dedi...
Yazıcıoğlu, “Bugün itibariyle başhekimlik unvanından azledilmiş bulunmaktasınız” dedi ve elindeki görev azli belgesini uzattı.

Peki sonra ne mi oldu?

İstedikleri şeyleri ve tayinlerini yaptıramayanlar valiyi Ankara’ya şikayet etti ve Yazıcıoğlu Aydın’dan Erzincan’a gönderildi.

DEĞERLİ VE GÜZEL İNSANI SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYORUZ…

Bi'SORU DAHA?

Santana'nın İstanbul'da boyacı çocuklarla hikayesi nasıldır?

Dünyanın sayılı gitar virtüözlerinden olan Carlos Santana'nın İstanbul konseri öncesinde ve konser sırasında başına gelenler nelerdir? Boyacı...

Hotel California şarkısının hikayesi nasıldır?

Bu şarkıyı az çok biliyorsunuzdur veya bilmiyorsanız hikayesini de okuyarak dinlemenizi öneririz... Hotel California şarkısının hikayesine bir...

Bakış açısı farkını anlatan ünlü golfçünün hikayesi nasıldır?

Golf turnuvasında ödül kazanan ünlü bir sporcunun başına gelenler nelerdir? Robert de Vincenzo kendisinden yardım isteyen bir anne için ne...

Vietnam Savaşı’nda genç yüzbaşı komutayı nasıl sağlar?

Bir tarafta gazeteci ve ormanlık alanda kargaşa içinde savaşan askerler. Gazetecinin genç yüzbaşıya sorusu ve cevabı...

Allah ile kul arasına girilir mi?

Nasrettin Hoca’nın Yahudi komşusu ile yaşadığı bir olay bunu çok iyi özetler. İşte o hikaye ve "Allah ile kul arasına girilir mi?" sorusunun cevabı...

Aydın Boysan'ın Çöp Kamyonu Kanunu hikayesi nasıldır?

Aydın Boysan ile taksici arasında geçen ve Çöp Kamyonu Kanunu çıkarımına varan olay ve bakış açısı nedir?

Çocuğun dünyayı düzeltme hikayesi nasıldır?

Babanın Pazar günü için çocuğuna park sözü vardı. Ancak içinden götürmek gelmiyordu. Bu sebeple işi ödül-cezaya çevirdi ve bakın ne yaptı?

Ne ekersen onu biçersin dersi nasıldır?

Bilge ve çırağı dağlık bir bölgede yürürken çocuk düşer ve "Ah" diye bağırır. Dağdan "Ah" sesi gelir. İşte ne ekersen onu biçersin sonucunun çıktığı o hikaye...