Doktor ile hasta ilişkisinden çıkan mezarlıklar kendini vazgeçilmez sanan insanlarla dolu sözünün anlamı ve hikayesi nasıldır?
Kendi yaptığı işi başka hiç kimsenin yapamayacağını düşünenler için kullanılan bir sözdür Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur...
Peki ya hikayesi;
Hastanın şikayeti
Bir gün hasta "gerginlik ve tedirginlik” şikayetiyle doktora gider. Yapması gereken çok işinin bulunduğunu fakat kendisinin rahatsız olduğunu işlerin ise beklemeye tahammülü olmadığını söyler.
Doktor:
- "Bu işleri başka biri yapamaz mı ya da başkası size yardımcı olamaz mı? diye sorar.
Hasta adam:
- “Onları yalnız ben yapabilirim; bütün işler bana bakıyor!” diye cevap verir.
Doktor:
- “Sana bir reçete vereceğim, bu reçeteyi aynen tatbik etmen gerekiyor!” diyerek reçeteyi uzatır.
Doktorun şaşırtan reçetesi
Adam reçeteyi eline alıp baktığında, hayretler içinde kalır.
Reçetede:
"Her gün en az iki saat işi bırakıp yürüyüş yapacaksın ve her haftanın yarım gününü bir mezarlıkta geçireceksin" yazmaktadır.
Hasta adam:
- “Yürüyüşü anladık ama neden mezarlık? diye sorar.
Doktor:
- “Oraya gidip mezar taşlarına bakmanı istiyorum. Mezarlıklar, kendilerini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur. Sen de onlar gibi mezarlığa gömülünce, kendinden başkasının yapmasına imkan olmadığı zannettiğin işlerin başkaları tarafından da yapılmaya devam edildiğini göreceksin" der.