İnsan algısını ve öngargısını anlatan Valerie COX'un bir hikayesi! Havaalanında iki yolcunun kurabiye paylaşımını (!) ve bakışını anlatıyor...

Bir gece, kadının biri havaalanında bekliyordu. Uçağının kalkmasına daha epeyce zaman vardı. Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket kurabiye alıp kendisine oturacak bir yer buldu. Kendisini kitabına kaptırmış olmasına rağmen, yanında oturan adamın olabildiğince cüretkar bir şekilde ararlarında duran paketten birer kurabiye aldığını fark etti; ne kadar görmezden gelse de.

Tek bir kurabiye kalınca...

Bir taraftan kitabını okuyup kurabiyesini yerken, bir taraftan da gözü saatteydi.
Kurabiye hırsızı kurabiyeleri yavaş tüketirken, kadının kulağı da saat tiktaklarındaydı; ama tiktaklar sinirlenmesini yine de engellemiyordu.
Kendi kendine düşünüyordu; Kibar bir insan olmasaydım, şu adamın gözünü morartırdım! Her kurabiyeye uzandığında, adam da elini uzatıyordu.
Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca, "Bakalım şimdi ne yapacak?" dedi kendi kendine.
Adam yüzünden asabi bir gülümsemeyle son kurabiyeye uzandı ve kurabiyeyi ikiye böldü. Kadın kurabiyeyi adamın elinden kapar gibi aldı ve "Aman Tanrım! Ne cüretkar ve ne kaba adam; üstelik bir teşekkür bile etmiyor!" diye düşündü.
Hayatında bu kadar sinirlendiğini anımsamıyordu.

Üzüntü ve geç kalma...

Uçağın kalkacağı anons edilince, derin bir nefes aldı ve rahatladı.
Eşyalarını topladı ve çıkış kapısına yürüdü.
"Kurabiye hırsızına" dönüp bakmadı bile.
Uçağa bindi ve rahat koltuğuna oturdu.
Daha sonra kitabını almak üzere çantasına uzandı.
Birden gözleri şaşkınlıkla açıldı. Gözlerinin önünde bir paket kurabiye duruyordu! Çaresizlik içinde inledi; Bunlar benim kurabiyelimse eğer; ötekiler de onundu ve benimle her bir kurabiyesini paylaştı! Üzüntüyle, özür dilemek için çok geç kaldığını anladı. Kaba ve cüretkar olan kurabiye hırsızı kendisiydi.

(Valerie COX).

Bi'SORU DAHA?

Franz Kafka’nın bebek hikayesi nasıldır?

Modern dünya edebiyatın özgün yazarlarından biri olarak kabul edilen Franz Kafka ile parkta ağlayan küçük kızın hikayesi...

İstanbul'da ilk dolmuş seferi nasıl başladı?

"Arkayı beşleyelim, para üstü almayan var mı?" gibi söylemlerin kulağımızda yer ettiği koşuşturmanın bir parçasıdır dolmuşlar... Peki İstanbul'da...

Yaşar Kemal, Akdamar Kilisesi’nin yıkımını nasıl önlemiştir?

Yaşar Kemal, Van'daki Akdamar Kilisesi'nin yıkım ve kurtuluş hikayesini anlatıyor? İşte "Akdamar Kilisesi’nin kurtuluş günü 25 Haziran 1951 günüdür" dediği o...

Barış Manço’nun Fransız spikere canlı yayında verdiği ders nasıldır?

Saygı ve özlemle andığımız bir değerimiz Barış Manço... Fransa’da bir televizyon kanalında spiker, sürekli Türkler’i barbar ve vahşi olarak...

Tuğlaya çakılan kertenkele 3-4 yıl nasıl hayatta kalır?

Hayatta kalmayı, yardımlaşmayı anlatan müthiş bir hikaye... Duvara çakılı kalan kertenkelenin yaşam mücadelesi...

Kanuni'nin mimarlara uyguladığı bilye testi nasıldır?

Kanuni Sultan Süleyman, Mimar Sinan'ı çekiştiren ve kıskanan mimarları nasıl bir teste sokar? Kanuni'nin Mimar Sinan'la ilgili sözü nedir?

Cem Boyner'in çalışanlarına anlattığı eğitim hikayesi nasıldır?

Eğitim şart mı? İş adamı Cem Boyner eğitim konusunda çalışanlarına bir hikaye anlatıyor? İşte Cem Boyner'in eğitimle ilgili vurgusu ve tavsiyesi...

Ayakkabısının teki düşen bilge ne yapmıştır?

Bilgeliği gösteren bir hikaye... Trene binerken ayakkabısının birisi düşen bilge diğer ayakkabısını ne yaptı?