Konfüçyüs, vazonun içine bir elma atar ve onu çıkarabilen öğrencinin alabileceğini söyler. Bir öğrenci atılır ve elmayı çıkarmaya çalışır... İşte vazo ve elma hikayesi...
Çinli filozof, eğitimci ve yazar Konfüçyüs öğrencilerine ders verir.
Sınıfa elinde dar uzun bir vazo ile gelir. Tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tutar. Diğer elinde de bir elma vardır.
Elin vazoya sıkışması
Elmayı vazonun içinde koyduktan sonra, vazoyu yere bırakır ve şöyle der;
- "Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı alabilir."
Öğrencilerden biri atılır ve elini vazonun dar ağzından içeri sokar. Elmayı yakalar, çıkarmaya çalıştıkça elma elinden kayar. Bir de elini vazoya sıkıştırır, bağırmaya başlar:
- "Elimi çıkaramıyorum!"
Konfüçyüs;
- "Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmezsen, elini çıkaramazsın."
Öğrenci biraz daha uğraşır, elmayı elinden bırakmak istemez ama sonunda mecburen bırakır. Elini vazodan çıkarır. Konfüçyüs’a sorar:
- "Elmayı vazodan çıkarmanın bir yolu var mı?"
Basit çözüm ve sonuç...
Konfüçyüs, "Nasıl olacağını göstereyim" der ve vazoyu ters çevirir.
Elma kendiliğinden vazonun içinden yuvarlanıp çıkar.
Öğrenciler çözümün bu kadar basit olması nedeniyle gülmeye başlar.
Konfüçyüs, öğrencilerine elmayı göstererek şöyle der:
- "Göründüğü gibi basit değil, bazen bırakabilmek daha zordur. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Hayatın akışında bazen ulaşmak istediklerinize onları yakalama ya çalışarak değil, onların size gelmelerine izin vererek ulaşabilirsiniz. Bazen en doğrusu olayları kendi akışına bırakıp müdahale etmemektir. Sorunlara bakış açınızı değiştirdiğinizde farklı çözümler bulabilirsiniz."