Tarihi bir hikaye! Sultan II. Murat dönemi. Ankara'da vergi toplanır ancak rakam çok azdır. Sebebi de herkesin Hacı Bayram Veli'nin müritleri olduğunu söylemesidir. İşte Hacı Bayram Veli'nin gerçek mürit hikayesi...
Sultan II. Murat Han dönemi. Sultan II. Murat, Ankara’da bulunan Hacı Bayram Veli’ye büyük muhabbet ve saygı göstermektedir. Büyük veliye hürmeten onun müritlerinden vergi alınmamasını emretmiştir. Bunu duyanların çoğu sadece vergiden muaf olmak için Hacı Bayram Veli’nin müridi olmaya akın eder. Böyle bir durumda bir zaman geldi ki Ankara’dan vergi alınamaz hale gelinir. Öyle ki Ankara’dan kimden vergi istense, o kişi "Ben Hacı Bayram Veli’nin müridiyim" demektedir.
Bu durum Sultan Murat'a Han’a iletilir. Murat Han da, Hacı Bayram Veli’ye bir mektup göndererek durumu büyük veliye bildirir, gerçek müritlerinin sayısı ister. Hacı Bayram Veli de zaten kendisine vergiden muaf olmak için bağlılık gösterenlerden şikayetçidir. Bu mektubu fırsat bilir ve bütün müritlerine bir yerde toplanmaları için haber salar.
Müritleri toplar
Hacı Bayram Veli, müridlerinin toplanacağı alana bir çadır kurdurdur ve içine de koyun ile doldurur. Sonra müritleri de çadırın kurulduğu alanda toplanır. Büyük Veli çadırdan çıkar ve kalabalığa:
"Beni seviyor musunuz?" diye sorar.
Kalabalık:
"Elbette seviyoruz" der.
Hacı Bayram Veli:
"Peki bana canı gönülden bağlı mısınız? Eğer istersem benim için canınızı feda eder misiniz?"
Kalabalık:
"Elbette canımız sana ve senin yoluna feda olsun."
Bunun üzerine Hacı bayram Veli:
“Bana bu şekilde inanıp, muhabbet gösteren müridlerim. Şimdi içinizden bir kişi çıksın onu kurban edip cennete göndereceğim" der.
Kalabalık bu söz üzerine tamamen sessizliğe bürünür. Herkes birbirine bakmaya başlar. Nihayet kalabalığın içinden bir er kişi öne çıkar:
"Canım sana ve yoluna feda olsun” diyerek çadıra girer.
Çadırdan akan kan
Hacı Bayram Veli içeride önceden hazırlattığı koyunlardan birini kestirir. Koyundan akan kanlar çadırın dışına çıkar. Çadırın dışına akan kanı gören kalabalık adamın gerçekten kurban edildiğini zanneder ve fena halde ürperir.
Hacı Bayram Veli çadırın dışına çıkarak bir kişinin daha gelmesini ister. Bir adam daha çıkarak çadıra girer. Çadırın içinde yine aynı olay tekrar edilir. Kalabalık çadırın önünde fazlalaşan kanı görünce iyice şaşkına döner.
Hacı Bayram Veli bir kişi daha ister. Bu sefer de bir kadın çadırın içine girer. Çadırın içinde aynı olay yine tekrar edilir.
Kalabalık artık işin şakaya gelir tarafı olmadığını iyice anlar ve dehşete düşer. Hacı Bayram Veli de bir kişinin daha gelmesini ister ama kalabalıktan ne bir hareket ne de bir ses duyulur. Öyle ki dördüncü kişi çıkmaz.
Böylece Hacı Bayram Veli gerçek müridlerinin sayısını tespit edip, hükümdara sayıyı şöyle bildirir:
"Sultanım gerçek müritlerimi sormuştunuz. Benim gerçek müritlerim iki er kişi ile bir hatun kişiden ibaret olmak üzere üç kişidir."