Yetimhanede büyüyüp, müziğe ilgi duyan Fransızca öğrenen, İzmir, İstanbul, Ankara ve Paris'e uzanan Dario Moreno ile Ankara'da tek odalı pansiyonda kalan Orhan Veli'nin hikayesi...

Yolları Ankara'da kesişen ve sonları da aynı olan iki ünlü ismin hikayesini Tolga Aydoğan anlatıyor...

Aydın'da tren istasyonunda çalışan baba kaza sonucu vefat eder.
Sonra evleri bir yangında kül olur. Anne, çocuğunu alıp iş bulma ümidiyle İzmir’e taşınır. Ama nafile... Anne, parasızlıktan oğlunu yetimhaneye bırakmak zorunda kalır.

Adres: Hergele Meydanı

Çocuk büyür okuldan arta kalan vakitlerinde kah hırdavatçıda kah elektrikçide çıraklık yapar, Fransızca öğrenmeye çalışır. Gitar dersleri alır.
Askerliğini Akhisar Orduevi'nde müzisyen olarak yapar. Tezkereden sonra İzmir Kordon’daki Marmara Gazinosu’na girer. Şarkı söyleyip, gitar çalarak para kazanır.

İzmir’den sonra İstanbul’da çeşitli gazinolarda boy gösterir. Ankara’dan davet alır. Maltepe’deki Bomonti Gazinosu’nda çalıp söyler.
Henüz tanınan bir şarkı değildir, az kazanır. Kalacak yer bakar "En ucuz yer neresi?" diye sorar, "Hergele Meydanı’na git" derler. Gider, kötü bir pansiyonda, tek göz oda bulur. Fakat bir oda arkadaşıyla kalmak zorundadır. Bu, kirayı bölüşecekleri için iyidir, fakat kim olduğunu bilmediği bir adamla kalacağı için de endişeli.

Sabaha kadar Bomonti’de çalıp söyler, gün ağarınca pansiyona gidip yatar. Oda arkadaşı tam tersi saatlerde kullanır odayı. Adam memurdur, sabahın köründe işe gider, gece gelip yatar.

Biri memur, diğeri müzisyen...
Aylarca birlikte kalırlar ama bir türlü denk gelip tanışamazlar.
Sonunda bir gün denk gelirler, konuşurlar, severler birlirlerini. Tesadüf o ki, ikisi de yıllar içinde Türk sanat hayatına damgasını vuracaklardır.

Memurun tavsiyesi

Memur, bir gün Bomonti’de oda arkadaşını dinler ve büyülenerek şöyle der: "Yurt dışına gidersen sesinin kıymetini bilirler, imkanın varsa git!"

Şarkıcı Ankara’dan sonra İstanbul Maksim’de çıkmaya başlar. Ünlenir yavaş yavaş. Patron 20 lira maaş vermektedir. O 30 lira yapılmasını ister. Velhasıl anlaşamazlar. Şarkıcının aklına pansiyondaki memurun sözleri gelir, şansını denemek için Fransa’ya gider. Paris’te Jezabel şarkısıyla dikkatleri üzerine çeker. Monte Carlo’da ses müsabakasında birinci olur. Şöhretin kapıları açılır. 

Fecri Ebcioğlu onun için şarkılar yazar. Yetimhanede kalırken öğrendiği o Fransızcasıyla, Fransızlara Fransızca şarkılar söyler, tüm dünya bizim yetimhanede büyüyen şarkıcıyı tanır.

Vatana, millete, İzmir’e, e haliyle Atatürk’e aşıktır. Bir gün Charles Anzavour; Türkler hakkında ileri geri konuşur, bizimki dayanamaz ve yumruk atıp karakolluk olur.

Fransa’da 15 yıl içinde 32 film çevirir, Brigitte Bardot ile birçok filmde başrol oynar, Bardot’nun en yakın arkadaşlarından biri olur.
Yetimhanede okurken kendisini geliştiren bu kişi bir başarının örneği olarak karşımıza çıkar.

Ankara'daki iki oda arkadaşının vefatı da aynı şekilde olur.
Şarkıcı İstanbul Yeşilköy Havalimanı'nda beyin kanaması geçirerek hayatını kaybeder, memur ise çukura düşüp beyin kanaması geçirir.

Peki kim bunlar?
Şarkıcı: Dario Moreno (Gerçek adı David Arugete).
Memur (PTT'de): Şair Orhan Veli.

Bi'SORU DAHA?

Psikiyatrist ve palyaço hikayesi nasıldır?

Ekonomisi ve sağlığı yerinde olan ancak mutlu olmayan birisi psikiyatriste giderse ne olur? İşte cevabı...

Ben bir ceviz ağacıyım sözlerinin hikayesi nasıldır?

Evrensel değer Nazım Hikmet’in kaleminden dökülen, Cem Karaca’nın sesiyle güzelleşen ve sonra bizleri de Gülhane’ye götüren güzel eser...

Karınca ve aslanın hikayesi nasıldır?

Karınca üzerinde bir yönetici olmadan çok iyi çalışır ve işini yapar. Üzerine bir yönetici gelir yeni düzenlemeler ve yeni bölümler oluşturulur....

Atatürk'ü duygulandıran iki kardeşin hikayesi nasıldır?

Ayşe ve İsmet, okul dönüşü Atatürk'ü görmek için köşkün etrafında dolaşır. Bir gün Atatürk'le karşılaşırlar ve sohbet ederler. İşte o diyaloglar...

Rüzgar estiğinde uyuyabilir misiniz?

İş başvurusunda bulunup görüşmeye giden gencin sözü: Rüzgar estiğinde bile uyuyabilirim... Yaşlı çiftin kafasını karıştıran bu söz ve sonrasında...

İstanbul'da ilk dolmuş seferi nasıl başladı?

"Arkayı beşleyelim, para üstü almayan var mı?" gibi söylemlerin kulağımızda yer ettiği koşuşturmanın bir parçasıdır dolmuşlar... Peki İstanbul'da...

Dört yabancının meyve tartışmasını bilge kişi nasıl çözer?

Bir İngiliz, bir Fransız, bir Arap ve bir Türk işaret diliyle anlaşırlar. Hepsinin parası toplansa ancak 1 kilogram meyve alınacaktır. Herkes...

Milli Eğitim Bakanı, Atatürk’ü nasıl şaşırtmıştır?

Mustafa Kemal Atatürk fakir ve kimsesiz iki öğrenci gönderir ve onların parasız yatılı okula kaydedilmesini ister. Ancak bakan bakın ne yapar?