Gözleri, kulakları ve ağzı kapalı üç maymunla anlatılmak istenen nedir? Üç maymunun isimleri nedir ve tarihi süreci nasıldır?
Görsel anlatımın; Gözlerini kapatan "Görmedim", kulaklarını kapatan "Duymadım", ağzını kapatan "Konuşmadım" der.
Bu üç maymun figürüne çok rastlarız ve kimi zaman da kendimiz kullanırız. Peki ya kökeni...
Japonya'ya dayanıyor. Ve şeytanı görmemeye, işitmemeye ve konuşmamaya dayanıyor.
Japonca'da maymun anlamına gelen 'saru' aynı zamanda arkasına geldiği kelimeye olumsuzluk anlamı veren bir ek. Bir kelimeyle birleştiğinde zaru'ya dönüyor.
Maymunların isimleri; Mizaru - Kikazaru - Iwazaru
Tarihi süreç;
Üç maymun felsefesinin 8. yüzyılda Hindistan'da ortaya çıktığı Budist rahipler tarafından önce Çin'e sonra da Japonya'ya geçtiği belirtiliyor.
Ki Hindistan'daki anlayış şöyle; Görmezsek, işitmezsek, konuşmazsak, şeytan da bize dokunmaz, işimize karışmaz. Ve bunun Vadjra düşüncesi olduğu ifade ediliyor. Vadjra, üç gözü ve birçok eli olan bir Tanrı. Elleri ile sürekli gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatıyor. Böylece insanlara kötülüklere bulaşmama mesajı veriyor.
Üç maymun şekilsel anlamda ise ilk olarak 17. yüzyılda Japonya’da ortaya çıkıyor. Ülkedeki iç savaşı bitiren Tokugawa’nın anısına 1636 yılında yapılan anıtın ön tarafındaki ağaç oyma figürleri olarak yer alıyor.
Japonya'da anlatılan hikaye
Bir zaman bir dağın yamacında iyi ve akıllı bir maymun kral, diğer yamacında da şeytan yaşarmış. Kralın çok yaşlı ama çok da akıllı üç danışman maymunu varmış.
İnançlarına göre öbür yamaçtaki şeytanı gören ve sesini duyan sonsuza kadar lanetlenip taş kesilir, maymun krallığı da felakete uğrarmış.
Bu üç danışman maymun bir gün kralları için tepede nadide çiçekler ararlarken, çalıların arasında bir hışırtı duymuşlar. Merakla çalıları aralayıp baktıklarında şeytanla yüz yüze gelmişler. Şeytan çirkin sesiyle çığlıklar atmaya başlamış.
Maymunlardan birincisi görmemek için gözlerini kapamış ama şeytanın sesini duymuş.
İkincisi kulaklarını kapamış ama o da şeytanı görmüş.
Üçüncüsü ise hiçbir şey yapamamış, şeytanı hem görmüş hem de sesini işitmiş, bu ölümcül sırdan kimseye bahsetmemek için hemen ağzını kapamış.
Maymunlar kalplerinin taşlaşacağını bilerek ormanda dalları yere değen bir söğüt ağacının altına gizlenmişler. Orada saatlerce hareketsiz kalmışlar.
Gece yarısı bu sırrı kimseye söylemeyeceklerine, krallarını ve halklarını tehlikeye atmamak için ellerini kapattıkları yerlerden çekmeyeceklerine dair birbirlerine söz vermişler.
O günden sonra insanlar ne zaman gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatmış üç maymun görseler anlamışlar ki onlar şeytanı görmüş ve duymuşlardır ama toplumun çıkarları uğruna bunu bir sır olarak saklamaktadır.
Günümüzde ise; çevresinde olanı biteni görmeyip ses çıkarmayanlar için üç maymunu oynuyor yakıştırması yapılır.
ÜÇ MAYMUNU OYNAMAMANIZ DİLEĞİYLE...