Yazar Ahmet Ümit, edebiyatı nasıl anlatır? İnsan ruhunu anlatırken edebiyattaki en iyi yöntem hangisidir?
Yazar olmaya rastlantı sonucu karar veren bir kalem Ahmet Ümit. 12 Eylül darbesi sırasında tutuklanan bir arkadaşının olayını raporlaştırırken ortaya bir hikaye çıkar ve bu da 40 farklı dilde okuyucuyla buluşur.
İlk polisiye metin
İlk polisiye metnin Tevrat'ta yer alan Kabil'in Habil'i öldürme hikayesi olduğunu belirten Ahmet Ümit, bu hikayenin İncil'de de geçtiğini ve bu hikayeden sonra Musa Peygamber'e gelen 10 emirden en esaslısının "Öldürmeyeceksin" emrinin olduğunu ifade eder.
Romana tarihi de ekleme
Ve Ahmet Ümit "Şunu fark ettim ki, bir polisiye hikaye anlatarak insanları iyiliğe çağırabiliriz. Çünkü edebiyatın asıl görevi insan ruhunu anlatmaktır. Bu insan ruhu öyle belirsiz ki her an değişebiliyor. Bunu anlatmak için en iyi yöntem edebiyatta polisiyedir. Polisiye roman sadece 'Katil kim, cinayeti kim işledi, suçlu kim? değildir. İyi polisiye roman insan ruhunu en iyi şekilde anlatabileceğimiz bir türdür.
Ben polisiye yazmaya başladığım zaman bu türü küçümsedim. Fakat sonra fark ettim ki polisiye Shakespeare'in, Dostoyevski'nin yazdığı gibi insan ruhunu anlatmak için inanılmaz olanaklar veren bir tür ve 'Sen de onlar gibi iyi edebi eserler verebilirsin' dedim ve yazmaya başladım. Ardından burnumun ucunda duran bir şeyi keşfettim. Bu ülkenin inanılmaz bir tarihi var. Bu topraklarda çok farklı uygarlıklar var. Hitit İmparatorluğu var mesela. Antik Yunan dünyasına yön veren bir uygarlıktır ve sonra Roma, ardından Doğu Roma, ardından Osmanlı. Yani son derece farklı zengin, çeşitli bir tarihe sahibiz. Bunu fark etmek bir yazar için müthiş bir şey. Demek ki ben sadece polisiye değil, aynı zamanda tarih de yazabilirim.
Tarihi hep kazananlar yazar. Kazananlar da hep yalan ve yanlış yazar. Hiçbir hükümet, hiçbir kral 'Ben yenildim.' demez. Bütün ülkelerin tarihi yalanlarla doludur. Dolayısıyla bize öğretilen tarih gerçek değil, tarihçilerin yazdıklarıdır. Ben de romanlarıma diğer yazarlardan farklı olsun diye bu ülkenin tarihini koymaya başladım. Sadece 'Cinayeti kim işledi?' sorusu değil, aynı zamanda bu tarihte ne oldu diye, çünkü buradaki tarih tüm dünyayı ilgilendiren bir tarih."