Bilim insanı Thomas Edison’un asistanı neden hayatını kaybetti ve Edison asistanının ölümü için neler söyledi?
Thomas Edison; büyük mucit. Elektrik ampülünü bulan kişi...
1895’te Wilhelm Conrad Roentgen’in X-ışınlarını tesadüfen keşfi, dünyada yankı uyandırır. Edison, West Orange, New Jersey’deki laboratuvarında, floroskop üzerine çalışır ve vakumlu bir cam tüp içerisinde bulunan tungsten filamentinin (lamba telinin) X-ışını elektrotları ile etkileşimi sonucu binlerce mumdan daha güçlü ışık yayabilen bir lamba geliştirmek için uğraşır. Edison, X ışınının flüoresan özelliği esasına dayanan bu lamba için asistanı Clarence Madison Dally ile birlikte çalışmaktadır.
Cam üfleyiciliği
Clarence Dally, küçük bir kasabada, dört çocuklu bir ailenin oğludur. Amerikan İç Savaşı’nın sonlarında doğmuş, 17 yaşında orduya katılmıştı ve 24 yaşında ordudan ayrılarak babası ve diğer üç kardeşi gibi Edison’un Harrison’daki fabrikasında çalışmaya başlamıştır.
Clarence de diğer kardeşleri gibi babasından “cam üfleyiciliği” öğrenmiştir ve hayatını bu şekilde kazanır. Derken çalışkanlığı ve başarısı onu Edison’un yanına götürür. Kardeşi Charles da beş yıl sonra onu izler ve ikisi de Edison’un en güvenilir iki asistanı olur.
Flüoresan lamba üretiminde X-ışınları ile çalışan ekip, henüz ne radyumun ne de polonyumun tehlikesinin farkında değildir. Clarence Dally’nin maruz kaldığı toplam radyasyon dozu, muazzam derecede büyür. Önce parmak uçlarında ülserler oluşmaya başlar. Kendini işine adamış olan Dally içinse bu, ciddi bir sorun değildi. 1902’nin sonlarında sol elinin dört parmağını kaybeder, ellerinde oluşan ülserler yüzünde ve vücudunun farklı yerlerinde de görülür, saçları dökülür. Yüzündeki derin ülserler bacağından alınan deri grefti ile kapatılır; ancak vücudu bu grefti canlı tutamaz ve nekroz (doku ölümü) ile sonuçlanır.
Dally, çalışmasına engel olacak derece yoğun ağrılarına rağmen yalnızca birkaç gün ara vererek çalışmaya devam eder. Dinlendiğinde geçeceğine, iyileşeceğine inanır. Sol kolu ampüte edildiğinde çalışmalarına sağ elini kullanarak devam eder. Çalışamayacağı kadar ilerleyen cilt ve kemik karsinomları sonucu çalışırken çok zorlanır. Edison’un bu süreçte Dally’yi muhasebe ile alakalı bir departmanda görevlendirir ve çalışamasa bile hayatının sonuna kadar ona bakacağını söyler.
Edison, asistanının gözlerinin önünde bu denli harap olması sonucu floroskop çalışmalarını bırakır.
Edison’un X-ışırlarıyla ilgili sözleri
Edison, bu süreci tarif ederken şöyle der:
X-ışınları, asistanımı yavaşça ve sinsice zehirledi.
Dally'nin vücudundaki mevcut kanserler, uzak metastazlar yapmaya başlar. Tedavi denemeleri maalesef başarılı olmaz ve Dally, radyasyona ilk maruz kaldığı andan 8 yıl sonra 1904’te, henüz 39 yaşındayken, radyasyon nedeniyle ölen ilk bilim insanı olur.
Edison, Clarence Dally’nin ölümünden sonra şunları söyledi:
Bana X-ışınlarından bahsetme, onlardan korkuyorum.
X-ışınları, keşfinden henüz birkaç yıl sonra savaş sanayinde kullanılmaya başlanmış olsa bile, tıbba ve bilime katkıları yadsınamayacak kadar fazladır. Bugün hayatlarımızı borçlu olduğumuz diyagnostik (tanılayıcı) tıbbın vazgeçilmezi olan X-ışınlarının keşfi ve geliştirilmesi biraz da ölümcül olmuştur!