Usta kalem Sait Faik Abasıyanık’ın lisede öğrenciyken unutamadığı anısı ve sürgüne gönderilme hikayesi nasıldır? Sait Faik’in sınıf arkadaşı "iğne" olayını anlatıyor.
Öykü yazarı olan ve Türk edebiyatında izler bırakan Sait Faik Abasıyanık’ın lise yıllarındaki unutulmaz anısını sınıf arkadaşı Hikmet Ferudun Es anlatıyor:
İstanbul Erkek Lisesi’nde okuyoruz.
Arapça hocası kürsüye doğru ilerledi. İskemlesine oturdu. Fakat oturmasıyla yerinden fırlaması bir oldu. Sonra öğrencilere dönerek sordu:
'Bu iğneyi benim minderime kim koydu?'
Sınıfta çıt yok.
'Söyleyin diyorum! Kim koydu bu iğneyi?'
Ağzını açan olmadı. Hoca efendi köpürdü:
'Şayet cevap vermezseniz hepiniz sürgüne gidersiniz!'
Sürgün! O da ne? Bu kelimeyi ilk defa işitiyorduk. Arapça öğretmeni biraz daha bekledikten sonra:
'Peki öyle ise...' dedi ve eteklerini savurarak sınıftan çıktı gitti.
41 çocuk Bursa Lisesi'ne sürgüne
O gün İstanbul Erkek Lisesi allak bullak oldu. Ertesi gün hocanın minderine iğne koyan 41 haylazdan bütün gazeteler büyük başlıklarla bahsetti. Bir hafta sonra da karar verildi. Salih hocanın dediği çıkmıştı. 41 yaramaz İstanbul Erkek Lisesi’nden Bursa Lisesi’ne sürgün gönderildi.
Yıllarca bu iğne hadisesini unutamadı. Mektepten ve Salih hocadan her söz açıldıkça:
'Ne de efendi adamdı! Nasıl elimiz vardı da o iğneyi minderine koyduk!' diyordu.