Ülkemizin iklim şartlarına uygun olan arıcılıkla ilgili bir terimdir Apiterapi. Peki tam olanak apiterapinin anlamı nedir ve uygulama alanı ve yerleri nerelerdedir?

Arı ürünleriyle tedavi yöntemi... Tıp dilinde Apiterapi... Yani bal arısının ürünleri olan arı sütü, polen, bal, arı ekmeği, arı zehiri ve propolisin değişik oran ve bileşimlerle hazırlanarak insan hastalıklarının tedavisinde ilaç olarak kullanılması...
Bu yöntem ülkemizde yaygın değil ama Çin başta olmak üzere bazı Doğu Avrupa ülkelerinde arı ürünleriyle tedavi eden Apiterapi merkezleri bulunmaktadır.

Peki ürünler nasıl kullanılıyor?

BAL: Protein ve aminoasitler açısından oldukça zengin bir besin olan bal, hiç yağ içermemektedir. Kan şekeri düzeyini yükseltmek için en uygun besin maddesidir. Enerji verir. Anemi (kansızlık) sorunu olan kişilere önerilir.
Mikropları öldürücü (antiseptik) özellik taşıdığı için ağız, boğaz ve bronş enfeksiyonları ile mide ülseri tedavisinde iyileştirici etkisi vardır.

ARI SÜTÜ: Son derece kuvvetli bir besin maddesidir. Onarıcı etkisi vardır. Hipotoni (kasların tonüsünde artma veya azalma), endarterit (atar damarların iltihabı), stenokardi (göğüste şiddetli ağrı ve nefes darlığının neden olduğu ani nöbetler), karaciğer yağlanması, kronik dejeneratif hastalıkların tedavisi ve geriatrik şikayetlerin giderilmesi ile seboreya (yağ bezlerinin aşırı salgı yapması), iltihaplı eklem hastalıkları, yorgunluk, zayıflık ve kuvvetsizlik hallerinde tedavi edici özelliği bulunduğu belirtilmektedir. Ani heyecan ve ruhi gerginlik hissini azaltıcı, rahatlatıcı, iştah artırıcı, zindelik kazandırıcı özelliklere sahiptir. Sinirsel ve fiziksel yorgunluk halleri, mide-barsak hastalıkları, romatizma, bronş astımı, sinirsel ve ruhsal bozuklukların tedavisi, yaşlılık ve seksüel zayıflık hallerinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Arı sütü antiviral etkiye de sahiptir ve grip virüsüne karşı son derece etkilidir.

POLEN: Çiçek tozlarıdır. Polen karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Polen, kronik prostat hastalığı tedavisinde olumlu sonuçlar vermektedir.

ARI EKMEĞİ: Kovandaki petek gözlerine depolanan polendir. 1 ay boyunca günde üç kez bir tatlı kaşığı arı ekmeği-bal karışımından oluşan kür uygulanan hastalarda, yüksek bir canlılık, iştah ve kilo artışı, yüksek fiziksel konsantrasyon belirlenmiştir. Baş ağrısı, kansızlık, güçsüzlük, yorgunluk ve baş dönmesi şikayetlerinin büyük ölçüde kaybolduğu saptanmıştır.

ARI ZEHİRİ: Romatizma, bel ve adale ağrısı, eklem ve sinir iltihaplarının tedavisinde kullanılmaktadır. Kuvvetli bir antibiyotik olan arı zehirinden "Apitoksin" adı verilen tabletler yapılmaktadır.

PROPOLİSİN: Rengi kırmızıdan kahverengine dek değişen yapışkan bir madde. Kovandan alınan saf propolis sıcak su veya alkolle muamele edilince doğal antibiyotik olarak aylarca buzdolabında korunabilir. Propolisin mikropları öldürücü (antimikrobiyal) özelliği vardır. Yapılan çalışmalarda, sinir hastalıkları ve mide ülseri tedavisinde hiç bir yan etki görülmeksizin, olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Propolisin mum ve yağlarla karıştırılmasıyla elde edilen merhemler vücuttaki yara, yanık ve deri iltihaplarında dezenfektan olarak kullanılmaktadır.
Propolisin saf olarak çiğnenmesi, dişeti çekilmelerinin ve ağız içi yaralarının tedavisinde yardımcı olmaktadır.