Damat adayını evlenmekten vazgeçiren olay nedir? Damadın babası oğluna nasıl bir tepki verir. Düğünden kaçan damat sonra ne yapar?

Gerçek bir hikayedir! İstanbul Taksim'de bir kebapçı. Yaz havası. Dışarıdaki masalarda ayrı ayrı insanlar oturmakta!
Tek başına oturan genç dürümünü yerken ortama bir cümle söyler:
- "Burası nasıl bir şehir? Milyonlar içerisinde yalnızsın!"

Ve hemen karşısında dürüm yiyen genç kısa bir düşünme sonrası cevap verir:
- "Tavla biliyor musun?"
Gencin gözünde bir ışık ve yüzünde mutluluk belirir:
- "Evet biliyorum"
Diğer genç yine kısa konuşur:
- "Yemeğini ye gidelim."

Ve ayrı ayrı hesaplar ödenir ve İstanbul'a yabancı görünen misafir diğer gencin her zaman takıldığı kafeye götürülür. O mekan iki dostun sürekli takıldığı önce tavla ardından satranç oynadığı bir turnuva merkezine dönüşmüştür. Yabancı gençle tavlaya başlanır ve konular da birbirini açar.
Sohbet ilerledikçe ve güven ortamı oluştukça genç içini dökmektedir.

Sıra dışı bir hikaye

Yabancı gibi görünen genç aslında İstanbul'a yabancı değildir. Üniversitesi İstanbul'da okumuştur ve elektrik mühendisidir. Trakyalıdır. 2 günlüğüne seminer için İstanbul'a gelmiş ve yıllarının geçtiği büyük şehir ona kendini yalnız hissettirmiştir.

Trakyalı gencin sıra dışı bir hikayesi vardır başlar anlatmaya...
Daha 30'unda bile değildir ve evlenmeye karar verir. Her şey iyi güzel gider. Kına gecesi ise beklenmedik bir durum yaşanır.

Genç cumartesi akşamı masaların kurulduğu eğlencenin tavan yapmaya başladığı sırada keyif içindeki babasının yanına gider ve kulağına şöyle der:- "Baba ben evlenmeyeceğim." Baba şoktadır.

Bir anda keyfi kaçar ve ne olduğunu sorar oğlunu dinler ve;Biraz da küfürlü konuşarak "Çabuk kaybol gözüm görmesin seni" der. Ancak bu ilk etapta tepki gibi görülebilir ama aslında oğlunun kararına destek vardır özünde. Sadece o anın getirdiği (kına gecesi) bir tepkidir.Damat adayı düğünden kaçar gider. Kimse ne olduğunu anlayamaz.

Ayrılık kararının gerekçesi

O damat adayı bu kararı almasına etken olan olayı şöyle anlatır:
"Sözlümle biz düğünden bir kaç gün önce koltuk takımı beğendik. Siparişi verdik. Ancak kayınvalidem olacak kadın gitmiş bizim beğendiğimiz koltuk takımını değiştirmiş. Bizim fikrimizi ve düşüncemizi önemsemeden ve hem de bize sormadan. İkimizin yeri kuracağı yuvaya şimdiden müdahalede bulunmuş. Ki bu hareket hayatımız boyunca bize müdahale anlamına gelir."

Belki bu sebep olmuş ama o gece kaçan ve bir süre memlekete uğramayan genç bir süre sonra başka birini bulmuş ve evlenmiş. Çok da mutluymuş.

SORU: Doğru nedir?

Bi'SORU DAHA?

Memleket havasına para verilir mi?

Gurbetteki vatandaşlar memleket özlemini gidermek için havaya para verir mi? Şaka değil gerçek! Cevabına bakalım...

Karıncalar kendi ağırlıklarının kat kat fazlasını nasıl taşır?

Karıncalar, yuvalara götürdükleri ağır yükleri nasıl taşır? Karıncaların kas sistemi nasıldır? Karıncalar üzerinde yapılan ağırlık çalışmasının...

Çok gezen mi, az yer gören mi mutlu?

Anadolu'da yaşanmış bir hikaye... Bir tarafta polis olup Türkiye'yi dolaşan memur, diğer tarafta memleketinden çık(a)mayan yurdum insanı...

Neden acele ediyoruz?

Metropollerin ve özellikle de İstanbul’un en önemli özelliği hareketi ve ister istemez insanı kendi kurallarının içine çekmesi. İşte onlardan birisi de...