Aptal muamelesi yapılan çocuğun hayatı nasıl değişir? Evi terk eden annenin yıllar sonra oğluna dokunuşu nasıldır? İşte "Sihirli keman" ve "Mektup" hikayesi...
Genç bir kadın, kocasını ve küçük yaştaki oğlunu terk eder. Adam bir süre bekler ve sonra yeniden evlenir.
Çocuk okula başlar ama derslerinde hiç mi hiç başarılı değildir. Yaşıtları arasındaki en başarısız öğrencidir. O başarısız oldukça babası ve üvey annesi de onu daha fazla sıkıştırır, duygularını incitir. Bu tavırlar onun daha da başarısız olmasına yol açar.
Adı "aptal"a çıkar. Babası onun okumakta gözü olmadığını düşünür. Okuldan alır ve bir ustanın yanına çırak olarak verir. Çocuk burada da başarılı olamaz. Hiçbir işi düzgün yapamaz. Sakar, kırıp döken bir çocuk haline gelir. Bu hal, ailesinin onu daha fazla aşağılamasına ve incitmesinden başka bir işe yaramaz.
Ama bir gün, yıllar önce kendisini terk edip giden annesinden bir mektup ve bir paket gelir.
Annesi, mektupta oğlunu çok özlediğini ve hiç unutmadığını söyler; yıllar önce çekip gitmesinin mecburiyetten kaynaklandığını anlatır ve oğlundan özür diler.
Paketten mi?
Bir keman çıkar.
Keman ustası
O günden itibaren çocuk bambaşka birisi olur. Mektuba ve kemana çok sevinir ama en çok annesinin onu unutmadığından mutlu olur. O günden sonra çocuk kemanı elinden neredeyse hiç düşürmez. Babasına yalvararak dersler alır. Kısa zamanda o kadar harika keman çalmaya başlar ki, herkes şaşırıp kalır.
Kemanı böylesine harikulade çalan o aptal, sakar, beceriksiz ve isteksiz çocuk olabilir mi?
Babası ve üvey annesi, neredeyse kemanda sihir olduğuna inanırlar.
Günler geçer, çocuk bir keman ustası olma yolunda hızla ilerler.
Bu arada, ailesi başta olmak üzere herkes aynı şeyin merakındadır: Bu mucize nasıl mümkün olabilir?
Nihayet, babası çocuğundan habersiz kemanı da yanına alıp durumu bilge bir insana anlatmaya ve ondan açıklama istemeye karar verir.
Sahiden de keman sihirli midir?
Bilge öyküyü gözleri uzaklara bakarak dinler ve sonunda babaya dönüp şöyle der:
"Aziz dostum! Ne kemanda sihir var, ne de oğlunuz aptal ve beceriksiz! Onun yakın zamana kadarki başarısızlığı annesinin onu sevmediğini, unuttuğunu sanmasından ileri gelir. Hiçbir şey, unutulmak kadar incitmez insanı. Hiçbir şey sevilmediğini düşünmek kadar yaralamaz bir kişiyi. Bugünkü büyük başarısı ise, annesinin onu unutmadığını, aksine hala çok sevdiğini anlamasından kaynaklanıyor. Annesinin sevgisini hissetmesiyle içinde sabırsızlıkla bekleyen yetenekler yeşermiş ve hatta fışkırmış. İşte hal böyle."